Piri Reis ve Evliya Çelebi’nin anlatımlarına konu olmuş, ismi Mermer veya Marmor’dan gelen Marmara Adası, Marmara denizindeki en büyüğüdür. Kapıdağ yarım adası çevresinde, irili ufaklı diğer kara parçalarının arasında adeta denize kafa tutarcasına yükselişi, vahşi ve sarp görünümü yaşam dolu iklimi, suyu, denizi ve nihayet denizle kaynaşmış insanıyla özel bir konum ve niteliğe sahiptir. Doğa yapısı bozulmamış, bakire güzelliğe sahip yörelerimizden birisidir. Marmara Adası’na bir kez gelmiş olanlar Ada’nın güzelliğine ve insana vermiş olduğu rahatlık duygusunu başkalarına anlatır olmuşlardır.
Marmara yaklaşık 110 kilometrekarelik bir alana sahiptir. Doğu-batı ekseni 18 kilometre olup kuzey-güney noktaları arasındaki mesafe ise 10 kilometredir. Kuzey ve batı kıyıları sarp bir şekilde denizle birleşirken doğu ve kuzey kısımlarının nispeten alçak ve az bir eğimle denize ulaşmaktadır. Adanın en yüksek yeri 710 m’dir. Burası Nato Tepesi adını alır. Tepelerin güneye, denize bakan ve denize yakın etekleri zeytin ağaçlarıyla kaplıdır.
İlçenin sahil bandında bulunan asırlık çınar ağaçları ve altına kurulmuş olan çay bahçeleri,lokantalar tam bir dinlenme,eğlence merkezi olarak Adaya bir güzellik katmaktadır.
Aba, Kole, Manastır, Mestanağa temiz kum ve plajlarıyla ön plana çıkan Adanın eşsiz güzellikte koylarıdır.
Marmara Adalarındaki turizm, Akdeniz ve Ege Bölgeleri sahillerine karşın, çok özel bir yapıya sahiptir. Turizmden ziyade, adeta bir tanıdıklar veya aile-hak turizminden söz edebilir. Turizm hareketini genelde yıllar boyunca, Ada ve Ada halkıyla tanış haline gelmiş aile ve kişilerin özel nitelikli, Ada konakları oluşturur. Adanın turizmde ön plana çıkamaması uluslar arası turizm standartlarına uygun, konaklama ve dinlenme birimlerinin yetersizliği, deniz dışındaki dağcılık ve avcılık gibi Marmara Adasına özgü eşsiz potansiyelinin kullanılamamasından kaynaklanır.
Marmara adalarında turizm hareketi otelcilikle değil, Adaya gelen insanların geceyi açıkta geçirmemesi için, onların bazı evlere konuk edilmeleriyle başlayıp, bu zamanda pansiyon turizmine dönüşmüştür. Marmara Adası nisan ayından eylül ayına kadar uzanan sezonu ile hem denizin, güneşin, kumun tadını çıkarmanızı hem de dağcılık ve avcılık sporları ile farklı heyecanlar yaşamanızı sağlar.
Marmara adalarında halkın başlıca geçim kaynağı balıkçılık, zeytincilik, bağcılık, mermer ve taş ocağı işletmeciliğine dayanır.
Marmara Denizi, Karadeniz ve Ege Denizi iklim özelliklerinin karmasını içerdiğinden, mevsimlere göre Karadeniz ve Ege denizinden göç eden balıkların barınağı olmaktadır. Belli başlı göçmen balık türleri arasında palamut, lüfer, kolyos, uskumru, torik, mezgit, hamsi, sardalye yer almaktadır. Mevsimlere göre yer değiştirmeyen önemli balık türleri ise; gümüş, tekir, dil, pisi, kefal, lapin, kupoz, karagöz, mercan, barbunya, iskorpit, alyanak, kalkan olarak Marmara Adasında sofralarınızı süsleyeceklerdir.
Zeytin üretiminde özellikle sofra zeytini üretimi, Marmara Adalarında köklü bir tarihi geçmişe dayanır. Sofralık zeytin üretimi yılda 300.000 tondur. Üzüm ve bağcılık alanında Marmara adaları gerek iklim ve toprak özelliği itibariyle çok elverişli olmasına rağmen; bağ ve bağcılık yerel halk tarafından çok büyük ihmale uğramıştır. Tarihte Marmara üzüm yamaçları bağ, bahçeleriyle süslenirken bugün maalesef çoğu yerde ancak adeta yaşamakta ısrar eden tarihi değerdeki bağ çubuklarına rastlayabiliyoruz. Olumsuzluk genelde nasıl ki Akdeniz yörelerimizde güzelim narenciye bahçelerimiz turizm veya sakat yapılaşmaya feda edilmekteyse, bağcılık ve şarapçılık açısından da o yıllardan bu yana Marmara’da benzeri durum yaşanmaktadır.
Türkiye’nin çoğu yöreleri gibi Marmara Adası da buram buram tarih kokmaktadır. Bu tarihi anlayıp kısmen de olsa yaşayabilmemiz Marmara Denizindeki su beldelerinin sadece ağzını açıp konuşmasına bağlı değildir. Ada üzerinde bulunan tarihi kalıntılar ve çeşitli arşiv belgeleri, bu adanın geçen yüzyıllar boyunca çeşitli ulus ve kütlüleri bağrında barındırdığını ortaya koymaktır.
Tarihsel ve ilahi bir yazgıyla ve kendilerine ayrılmış zaman dilimleri içersinde kimler gelip geçmemiş ki bu adadan… Yunanlı, Bizanslı ve nihayet çeşitli Türk soyları… Sadece adanın ismi üzerinde yapılan küçük bir araştırma bile Ada üzerinde gelmiş geçmiş ulus ve kültürler hakkında geniş bilgiler vermektedir. Ada’nın ilk adı Yunanca (Geyik Adası) demek olan Elafonesos’dur M.Ö IV. yy. sonuna doğru Ada, Prokennesos adını alır. Bizanslılar daha sonra buraya Proikos/Deyiz kökünden türeyen Proikonnisos adını vereceklerdir. 13. yy. başlarında ada yönetimini ellerine geçiren Türkler dile kolay geldiği için Marmara adını kullanmıştır ve bu isim zamanımıza dek süre gelmiştir. Marmara Adası’nda Türklük ve İslamlığın eski dönemlere kadar uzandığını belgeleyen mezar taşlarına rastlanmaktadır.
Osmanlı yönetimi esnasında Marmara Adası uzun süre çevresinin en önemli ilçesi durumundaydı.1843 senesinin ilk yarım adasında yapılan idari bir değişiklikle Kapıdağ, Erdek ve Bandırma Marmara’ya bağlanmışken, aynı senenin sonlarında idare merkezi (Kaymakamlık) Erdek’e taşınmış ve Marmara’da bir bucak olarak buraya bağlanmıştır. Marmara Adası’nı ilk ve son ziyaret eden son Osmanlı Sultanı Sultan Aziz’dir.
Marmara Denizi, Karadeniz ve Ege Denizi iklim özelliklerinin karmasını içerdiğinden, mevsimlere göre Karadeniz ve Ege denizinden göç eden balıkların barınağı olmaktadır. Belli başlı göçmen balık türleri arasında palamut, lüfer, kolyos, uskumru, torik, mezgit, hamsi, sardalye yer almaktadır. Mevsimlere göre yer değiştirmeyen önemli balık türleri ise; gümüş, tekir, dil, pisi, kefal, lapin, kupoz, karagöz, mercan, barbunya, iskorpit, alyanak, kalkan olarak Marmara Adasında sofralarınızı süsleyeceklerdir.
Zeytin üretiminde özellikle sofra zeytini üretimi, Marmara Adalarında köklü bir tarihi geçmişe dayanır. Sofralık zeytin üretimi yılda 300.000 tondur. Üzüm ve bağcılık alanında Marmara adaları gerek iklim ve toprak özelliği itibariyle çok elverişli olmasına rağmen; bağ ve bağcılık yerel halk tarafından çok büyük ihmale uğramıştır. Tarihte Marmara üzüm yamaçları bağ, bahçeleriyle süslenirken bugün maalesef çoğu yerde ancak adeta yaşamakta ısrar eden tarihi değerdeki bağ çubuklarına rastlayabiliyoruz. Olumsuzluk genelde nasıl ki Akdeniz yörelerimizde güzelim narenciye bahçelerimiz turizm veya sakat yapılaşmaya feda edilmekteyse, bağcılık ve şarapçılık açısından da o yıllardan bu yana Marmara’da benzeri durum yaşanmaktadır.
Marmara Adasına Ulaşım;
İstanbul'dan: Bostancı ve Yenikapı iskelelerinden her gün İDO deniz otobüsü seferleri düzenlemektedir.
Erdek ve Tekirdağ'dan;
Hergün özel Feribot kalkmaktadır.
Ayrıntılı bilgi için Otelimizi Arayabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için otelimize danışabilirsiniz.
Dilerseniz sizi adamızın merkezinden gelip ücretsiz olarak karşılayıp, otele transferinizi gerçekleştirebiliriz.
Yürüyüş: Ada coğrafyası yürüyüş tutkunları için güzel parkurlar sunmaktadır. Adaçayı ve kekik kokuları içinde doğayla baş başa kalırken yalnızca bedeninizi değil ruhunuzu da dinlendirebileceksiniz.
Dağcılık: Marmara Adası coğrafi yapısı itibariyle granit ve mermer türevi kayaçlardan oluşmaktadır. Bu coğrafi yapı dağcılık sporunun kaya tırmanışı branşıyla ilgilenen sporcular için iyi sınıfına girebilecek parkurlar sunmaktadır.
Dağ Bisikleti: Adamızın pek çok yerinde bulunan doğal patikalar ve benzeri küçük toprak yollar dağ bisikleti sporu için uygun parkurlar oluşturmaktadır.
Dalış: Marmara Adası eşsiz su altı güzellikleri ile Marmara Denizi’nde dalış sporu için en uygun yerlerden birisidir.
Kano: Ada’da özellikle Kole plajında, çift kişilik ya da tek kişilik kanolar kiralayabilirsiniz.
Avcılık: Ada’da av yasakları dışındaki dönemlerde tavsan, keklik, karatavuk ve çulluk avı yapılmaktadır.
Olta Balıkçılığı: Adamıza gelen misafirlerin en çok ilgi gösterdiği alanların başında olta balıkçılığı gelir. Balık tutmak için iskeleler kullanılabileceği gibi; kayıkla da ada çevresinde balık tutmak şehir stresinden uzaklaşmak isteyen çocuklu ailelerimize farklı bir deneyim yaşatacaktır.
Yelken: Marmara Adası uygun rüzgar koşullarının da elverişli olmasıyla yelken meraklıları için önemli bir duraktır.
Marmara adasının eşsiz doğası huzur ve rahatlıkla birleşti. Rezervasyon için bize ulaşın bu keyfin tadını çıkartın.
Rezervasyon